Bu müstesna sözcüğümüz Filiz Takmaz hanımefendiden. Paylaşımlarınızı bekliyoruz.
Dağınık, düzensiz kişiler için söylenir. Bizim oralarda kılık kıyafete özen gösterilmediği durumlarda "bek palaşur cüre" gibi hafif yargılama cümlesine maruz kalınması mümkündür.
Bu noktadan hareketle, bizim oraların giyim kuşam karakteristiklerine bir göz atalım. ( tabii 80 ler için yazacağım, artık herşey herkeste var)
Gündelik kıyafet "kartlar için" takım elbisedir, yazın çatlayan sıcağında dahi dedemin ceketle dolaştığını bilirim, yazın fötr kışın kasket de o kıyafetin tamamlayıcısıydı. "aktif çalışma hayatı" içindekiler genellikle "kot" pantalonu tercih ederdi tabii. kumaş pantalon/açık renk "
kolekse" kombinasyonu düğün bayram zamanlarının kıyafetiydi, hala da öyledir. bir de damatlık zamanlarında çeyiz bohçasına konulan robdöşambr lar var ki ben henüz onu kullanan birisine denk gelmedim. (O kıyafetin en çok yakıştığı Hulusi Kentmen'dir ve hep öyle kalacaktır)
Kolekse bizim oralarda gömleğin adıdır.
Kadın giyimine gelince: "pasma" uzun şalvarlar, üzerinde genellikle yelek, başta başörtüsü/
marama gündelik kadın giyimidir. düğün dernek zamanlarında o kıyafetler çıkarılır, etek-triko-yelek kombinasyonu yapılır; ne kadar altın takı varsa üzerine takılır ve iki dirhem bir çekirdek sosyalleşmeye gidilirdi.
Bizim oraların giyimine dair hatırladıklarım bunlar. pantalon içine sokulan "şetland" kazaklar, vatkalı ceketler, karlanmış şalvar kotlar, beyaz çoraplar da unutmak istediğim detaylar tabii.