İşte dev bir kültür hizmeti daha. Yeni jenerasyonun belki de
hiç duymadığı, eskilerinse artık yapmaya mecalinin kalmadığı milli kültür fizik hareketimizdir "kuldaldal"
Pilates topunun ve sair tüm jimnastik aletlerinin olmadığı eski zamanların jimnastikle eğlenceyi birleştiren efsanevi hareketi. Oyun desem oyun değil, spor desem hiç değil aslında. Bütün olay yere sırtüstü yatıp ayaklarınızı yere paralel, bacaklarınız dik olacak şekilde uzatmak, ayaklarınıza gövdesini yatırmış olan ufak çocuğu bacaklarınızı dizlerinizden kırarak uçuş pozisyonunda bir süre eğlendirmek. "iş güvenliği" önlemlerinin neredeyse sıfır olduğu, ayaklarınızı biraz fazla ileri ittirmeniz ya da elinizden kaçırmanız durumunda ufaklığın kafa üstü yere çakılma olasılığının oldukça yüksek olduğu bu eğlencenin "Türkçe" versiyonunu biraz google çalışmasıyla buldum : "leylek leylek havada" ( şarkısı da var, bildiniz)
Bu vesile ile "omaka tepmek, caldamak, kureş tutmak" gibi geleneksel; polo, squash, golf ve badmington gibi köyden köye değişen çeşitli spor alışkanlıklarını da yazmak farz oldu. spor barış, dostluk, kardeşliktir, anladınız siz onu...